Hayatıma anlam ve değer katmış bir çok özel şeyim var. Tıpkı sizlerin de olduğu gibi benim de bu özel şeyler veya kişiler dışında bazı önemli değerlerim de var…
Artık klişe gibi gelebilir ama APPLE’a olan aşkım; evet benim için çok farklı bir anlamı var hayatımda. Fakat bir şey daha var ki, sanırım ölene kadar sevgisi bitmeyecek bir aşk bu. Ne marka aşkı ne ürün tutkusu ne de bir fanlık bu… Age Of Empires aşkı bu bahsetmeye çalıştığım şey.
Tıpkı APPLE’a olan bağlılığım gibi tarif edemediğim bir bağ bu. Yıllardır gizemini çözemediğim bir aşk bu. Age Of Empires bilgisayar kültürüyle yetişmiş herkesin hayatında değerli bir yer edinmiştir buna eminim. Ancak benim kalbimdeki yeri çok ayrı. Belki de Microsoft’a saygı duymamın en büyük nedeni de bu oyundur. Ne saatler ne günler geçirmişimdir başında, hesaplamaya kalksam hesaplayamam.
Şimdi geçmişi kafamda canlandırıyorum da Age Of Empires ile alakalı ne olaylar yaşamışım kesitler halinde gözümün önüne geliyorlar… Ebocuk sayesinde bu oyunla tanışmıştım. Bir gün elinde bir CD kabı ” Onur bu oyunu kesin oynamalıyız, mükemmel bir oyun bu… ” demişti bana. Tabi Ebocuk’un ailesi tarafından bilgisayar yasağı olduğu dönemdi bu oyunla tanışmam. Çünkü Ebocuk kendi evinde bilgisayarını kullanamıyor okul çıkışlarında bize gidip oynuyorduk. Henüz bana bilgisayar yasağı gelmemişti (:
Oyunu yükledik (O zamanlar crack falan yoktu. Çünkü CD’ler orijinalin birebir kopyalanmış şekliydi. Kitapçıklı falan…) ve karşımıza o meşhur intro (biz o zamanlar demo derdik) çıktı. Tüylerimiz diken diken olmuştu. Ve işte o günden sonra evde, internet kafelerde, okulda kısacası gittiğimiz her yerde Age Of Empires bizim ana konumuz olmuştu Ebocuk ile.
Çok güzel oyundu gerçekten yerini tutamaz hala hiç bir oyun benim içinde.
BeğenLiked by 1 kişi